Derinkuyu Hangi İlimizde? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Merhaba sevgili okurlar! Bugün, Türkiye’nin en etkileyici yeraltı yapılarından birini keşfetmeye davet ediyorum sizi: Derinkuyu Yeraltı Şehri. Peki, Derinkuyu hangi ilimizde? Bu basit bir soru gibi görünebilir, ama ardında çok daha derin bir anlam yatıyor. Yerel bir hazine olmanın ötesinde, Derinkuyu’nun küresel bir çekiciliği olduğunu da unutmamalıyız. Bu yazıda, hem yerel hem de küresel perspektiflerden Derinkuyu’yu ele alacak, farklı kültürlerin ve toplumların bu tür yerleşimlere nasıl baktığını inceleyeceğiz. Hazırsanız, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkalım! Derinkuyu Yeraltı Şehri Nerede? Derinkuyu, Türkiye’nin Orta Anadolu Bölgesi’nde, Nevşehir il sınırları içinde yer alır. Ancak…
Yorum BırakGünlük Çizgiler Yazılar
Büyümüş de Küçülmüş Bir Deyim midir? Dilin, Toplumun ve Algının Derinliklerine Yolculuk Bazı ifadeler vardır ki onları duyduğumuz anda gülümseriz, çünkü içinde hem sıcak bir takdir hem de ince bir mizah vardır. “Büyümüş de küçülmüş” tam olarak böyle bir ifade. Peki bu söz, gerçekten bir deyim midir? Yoksa halk arasında yaygınlaşmış, kalıplaşmamış bir söz öbeği midir? Bu sorunun cevabı düşündüğünüzden daha derin olabilir. Gelin birlikte, farklı bakış açılarını yan yana koyarak bu çok yönlü konuyu tartışalım. — “Büyümüş de Küçülmüş” Ne Anlama Gelir? Dilin İçinde Bir Gülümseme “Büyümüş de küçülmüş” ifadesi, genellikle yaşına göre çok olgun davranan, yetişkin gibi konuşan…
Yorum BırakBuzlaş Ne Demek? Geleceğe Dair Tatlı Bir Beyin Fırtınası Şimdi gözlerinizi kapatın ve hayal edin: Bir yaz günü, elinizde serin, tatlı, hafif asidik bir içecek… Buz gibi kristallerin dilinizde eriyişiyle beraber aklınızda tek bir soru beliriyor: “Buzlaş ne demek?” Belki çocukluğunuzun sokağında el arabasıyla satılan bir lezzet, belki modern kafelerde renk renk sunulan bir yaz içeceği… Ama aslında buzlaş bundan çok daha fazlası: Geçmişle geleceği, doğallıkla teknolojiyi, gelenekle inovasyonu buluşturan bir kavram. Bugün bu sorunun etrafında hep birlikte bir beyin fırtınası yapalım. Çünkü buzlaş sadece bir tatlı değil, aynı zamanda geleceğin toplumsal ve kültürel kodlarını da içinde taşıyor olabilir. Buzlaşın…
Yorum BırakBir Fotoğrafı Nasıl Çizgi Karaktere Dönüştürürüz? Sanatın Dönüştürücü Gücüne Toplumsal Bir Bakış Merhaba sevgili okur! Bazen bir fotoğrafa bakarken aklımızdan geçen şu olmaz mı: “Keşke bu karedeki halimi bir çizgi karakter gibi görebilsem!” Ama bugün sadece teknik olarak bir fotoğrafı çizgi karaktere dönüştürmenin yollarını konuşmayacağız. Aynı zamanda bu dönüşümün arkasındaki toplumsal, kültürel ve insani boyutlara da birlikte bakacağız. Çünkü bir çizgi karakter sadece bir sanat ürünü değil, aynı zamanda kimliğin, çeşitliliğin ve sosyal adaletin bir yansıması olabilir. Hazırsan, hem sanatı hem toplumu dönüştürecek bu yolculuğa birlikte çıkalım. — Çizgi Karakter Dönüşümü: Sadece Estetik Değil, Anlam Yaratma Süreci Bir fotoğrafı çizgi…
Yorum BırakAPK Oyun Ne? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Edebiyat, insanın iç dünyasını dışa vurma biçimlerinden biridir; kelimeler, duyguların, düşüncelerin ve hayallerin vücut bulmuş hâlidir. Her bir hikâye, insanın varoluşunu, hayatta karşılaştığı zorlukları ve arayışlarını farklı bir bakış açısıyla anlatır. Tıpkı bir romanın sayfalarındaki karakterler gibi, her oyun da oyuncusunu farklı bir dünyaya sürükler. Ancak, günümüzde dijitalleşen çağ ile birlikte, bu anlatıların sınırları, kelimelerin ötesine geçerek interaktif bir deneyime dönüşmüştür. İşte bu noktada, “APK oyunları” devreye girer. Bu yazıda, APK oyunlarını yalnızca bir dijital eğlence aracı olarak değil, aynı zamanda edebi bir perspektiften, metinler, karakterler ve temalar üzerinden inceleyeceğiz. APK Oyunları: Dijital…
Yorum BırakDenizin sesini ilk duyanlardan mısınız? Ben öyleyim. Makine dairesinden yükselen düzenli uğultu, güvertede rüzgârın ritmi… Tüm bu orkestrayı ayakta tutan, çoğu zaman adı az anılan bir lider var: çarkçıbaşı—yani geminin makine departmanının şefi, Chief Engineer. “Çarkçı başı nasıl olunur?” sorusuna tutkuyla yaklaşan biri olarak, köklerden bugüne ve yarının ufkuna uzanan samimi bir yol haritası paylaşmak istiyorum. “Çarkçıbaşı”nın Kökleri: Buharlı Çarklardan Dijital Kontrole “Çarkçı” kelimesi, gemileri iten buhar türbinlerinin ve pervane şaftlarının hüküm sürdüğü dönemden gelir. O günlerde çarkçıbaşı; kazanın, pompanın, dişlinin efendisiydi. Bugünse rol; dizel, dual-fuel, LNG/methanol gibi alternatif yakıt sistemleri, atık ısı geri kazanımı, otomasyon ve veri analitiğine uzanıyor.…
Yorum Bırak[](https://www.birgun.net/haber/eshota-41-yeni-otobus-604269?utm_source=chatgpt.com) Hendek-İstanbul Arası Otobüsle Kaç Saat? Ekonomik Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları üzerine düşünen bir ekonomist olarak, Hendek ile İstanbul arasındaki otobüs yolculuğunun süresi ve bu sürenin ekonomik etkileri üzerine derinlemesine bir analiz yapalım. Güzergahın Ekonomik Dinamikleri Hendek ile İstanbul arasındaki mesafe yaklaşık 183 kilometre olup, otobüsle seyahat süresi ortalama 2 saat 17 dakika ile 3 saat 15 dakika arasında değişmektedir. [1] Bu mesafe, özellikle iş gücü hareketliliği açısından önemli bir parametre oluşturur. Bireysel Kararların Ekonomik Etkileri Bireyler, Hendek-İstanbul arasındaki otobüs yolculuğunu seçerken çeşitli faktörleri göz önünde bulundururlar: – Zaman Değeri: Seyahat süresi, bireylerin iş…
Yorum BırakSanık Karar Duruşmasına Katılmak Zorunda mıdır? Hukuk Sahnesinde Bir Komedi Gösterisi Adliye koridorlarının ağır havasını bilirsiniz… Sessizce ilerleyen avukatlar, ellerinde dosyalarla koşturan katipler ve tabii ki “yine mi duruşma var ya!” diye iç geçiren sanıklar. İşte bugün o sanıklardan birinin aklındaki meşhur soruyu ele alıyoruz: “Ben şimdi o karar duruşmasına illa ki gitmek zorunda mıyım?” Kemerlerinizi bağlayın çünkü bu yazı biraz hukuk, biraz kahkaha ve bolca “insan hali” barındırıyor! — Önce Ciddiyet: Sanık Karar Duruşmasına Katılmalı mı? Şimdi işin yasal kısmına kısa bir göz atalım. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, sanığın duruşmalara katılması bazı durumlarda zorunlu değildir. Özellikle karar duruşması…
Yorum BırakNow Açılımı Nedir? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Bağlamında Yeni Bir “Şimdi” Bazen bir kelime, sadece kelime değildir — bir çağrıdır, bir duruş, bir hatırlatmadır. “Now” da tam olarak böyle bir kelime. İngilizce’de “şimdi” anlamına gelen bu sözcük, özellikle toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet tartışmalarında bir eylem kelimesi haline geldi. Çünkü adaletin zamanı “şimdi”, eşitliğin adımı “bugün” atılmalı. Peki “Now” yalnızca bir zaman ifadesi mi, yoksa bir toplumsal bilinç çağrısı mı? Bu yazıda “Now” kavramının çok katmanlı açılımını; kadınların empati odaklı liderliğini, erkeklerin çözüm odaklı katkısını ve hepimizin paylaştığı adalet sorumluluğunu konuşacağız. “Now”un Kavramsal Açılımı: Sadece Zaman Değil, Zemin…
Yorum BırakGüvence Teminatı Nedir? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak, dünyanın farklı köşelerinde insanların nasıl “güvende hissettiklerini” gözlemlemek, kültürlerin kalbine açılan en büyüleyici kapılardan biridir. Güvence teminatı kavramı, modern hukuk ve sigorta dillerinde sıkça geçse de, aslında insanlık tarihinin en eski duygularından birine dayanır: korunma arzusu. Bu yazıda, güvence teminatını yalnızca ekonomik bir garanti olarak değil, aynı zamanda bir kültürel ritüel, bir kimlik göstergesi ve bir toplumsal dayanışma sembolü olarak ele alacağız. Ritüellerin Güvencesi: Belirsizlikle Mücadele İlkel topluluklarda güvence kavramı, sigorta poliçeleriyle değil, ritüellerle sağlanıyordu. Örneğin, yağmurun yağması, bereketin artması veya hastalıkların uzak tutulması için yapılan ayinler, bir tür “manevi teminat”…
Yorum Bırak