İçeriğe geç

Iskat nedir sorularla islamiyet ?

Iskat Nedir? Sorularla İslamiyet ve Edebiyatın Yansıması

Giriş: Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi

Edebiyat, her zaman insanın içsel dünyasına dokunmuş, geçmişten bugüne toplumların ve bireylerin varlıklarını anlamalarına yardımcı olmuştur. Kelimeler, birer sembol haline gelir; duyguları, düşünceleri, zaman zaman toplumları şekillendirir. Bu yazıda, iskat kavramını, edebiyatın dönüştürücü gücünden faydalanarak derinlemesine inceleyeceğiz. Çünkü bir kelime, bir kavram, bazen öylesine geniş anlamlar taşır ki, hem bireylerin içsel yolculuklarına hem de toplumların kolektif hafızalarına yansır.

Peki, iskat nedir? Bu basit ama bir o kadar karmaşık soruyu, İslamiyet ve edebiyatın tarihsel bağlamında sormak, sadece dini bir konuyu çözümlemekle kalmaz, aynı zamanda bu kavramın toplumsal ve bireysel yansımalarını da anlamamıza olanak tanır. İslamiyet’te ve edebiyat dünyasında iskat, bazen bir ceza, bazen de bir dışlanma, bir kayıp olarak karşımıza çıkar. Ancak bu kavramın ardında yatan duygular, edebi temalar ve karakterler, onun ötesinde bir anlam taşır.

Iskat Nedir? İslamiyet ve Edebiyat Üzerinden Yansımalar

İslamiyet’te iskat, bir kişinin miras hakkından mahrum edilmesi anlamına gelir. Fakat bu basit tanım, derin bir toplumsal ve kültürel bağlama sahiptir. İslamiyet’te miras, sadece bir ekonomik mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. İnsanların sahip oldukları mallar, yalnızca kendilerine ait değil, toplumla paylaşılan değerlerdir. İskattan söz ettiğimizde, bu sadece bir kayıp değil, aynı zamanda o kaybın ardında yatan bireysel ve toplumsal hikâyelere de odaklanmamız gerekir.

Edebiyat perspektifinden baktığımızda, iskat kavramı bir arka plana dönüşür. Bu kavram, genellikle toplumdan dışlanma, sevilen birinin kaybı ya da ihanet gibi temalarla örtüşür. Edebiyatın gücü, karakterlerin içsel dünyalarındaki bu dışlanmayı yansıtarak okuyucuyu, bir kaybın, bir mirasın, bir ilişkinin izinden gitmeye davet eder. Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” eserinde, Rodion Raskolnikov’un işlediği cinayetle toplumsal yapıya olan ihaneti arasında bir ilişki kurulur. Edebiyat, bazen bir suçu anlatırken, bir iskatı, dışlanmayı ya da kaybı da anlatır.

Aynı şekilde, Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” adlı eserinde, karakterler, vatan için verdikleri mücadelede, kişisel kazanımlarını bir kenara bırakır. Bu fedakârlık, aslında bir tür iskat olgusunu çağrıştırır. Burada kaybedilen sadece mal ve mülk değil, insanın içsel kimliği, aidiyeti ve ona yüklenen toplumsal sorumluluklardır.

Iskat ve Edebiyatın Temalarındaki Yeri

Edebiyat, insanın içsel dünyasını ve toplumsal bağlamdaki yansımasını dışa vurduğu bir alandır. Iskat kavramı, edebiyatın temaları arasında kaybolmuş bir karakterin arayışını, dışlanmışlığın verdiği derin yalnızlığı ve tekrar toplumsal yapıya geri dönüş çabalarını simgeler. İslamiyet’teki iskat, bir ceza, bir dışlama eylemi olarak görülebilir; ancak edebiyat, bu eylemi bireysel bir sorgulama ve değişim sürecine dönüştürür.

Bir örnek olarak, Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Mesnevi” adlı eserini ele alabiliriz. Rumi, her hikâyesinde bir iskat teması işler. Bir kişinin içsel yolculuğunda, toplumdan dışlanma ve yeniden doğma arasında gidip gelmesi, insanın ruhsal arayışının bir parçası haline gelir. Rumi’nin eserlerinde, insanın kendi içindeki iskat kavramı, bazen bir ceza, bazen de bir uyanış olarak karşımıza çıkar. Kendi nefsini yenecek olan kişi, toplumsal kurallardan ve beklentilerden sıyrılarak bir tür “yeniden mirasa” kavuşur.

Iskat ve Toplumsal Kimlik

Toplumlar, zaman zaman bireyleri dışlar, onları “iskat eder”. Edebiyat, bu dışlanma süreçlerini anlamamıza yardımcı olur. Klasik edebiyat metinlerinde ve modern romanlarda, iskat sadece bir kayıp değil, aynı zamanda bir yeniden doğuş, bir arınma sürecidir. Bir kişinin toplumsal kimliğinden kaybettiği her şey, onun yeniden kimlik kazanma yolculuğunun ilk adımını oluşturur. İslamiyet’teki iskat gibi, bir kayıp, içsel değişim ve dışlanma süreçleri, bireyin hayatta anlamlı bir yere gelmesi için gerekli olabilir.

Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı” adlı romanında, karakterler, toplumun ve geçmişin baskıları altında iskat edilir. Ancak, bu dışlanma, onların içsel bir yenilenme sürecine girmelerine de olanak tanır. Pamuk, bu romanında bir anlamda iskat edilen karakterlerin içsel sorgulamalarını ve toplumla ilişkilerini bir edebi dilde betimler.

Sonuç: Edebiyat ve Iskat Kavramı Üzerine Son Düşünceler

Edebiyat, iskat kavramını bir kayıp, bir dışlanma, bir cezalandırma biçimi olarak değil, aynı zamanda bir dönüşüm, bir yeniden doğuş süreci olarak ele alır. İslamiyet’te ve edebiyatın derinliklerinde bu kavram, insanın içsel çatışmalarını ve toplumsal düzenle olan ilişkisini anlamamıza yardımcı olur. Iskat, bir kayıp değil, bir başlangıçtır. Bu yazı, iskat kavramını sadece bir dışlama değil, bir kimlik arayışı, bir içsel yolculuk olarak ele almamıza olanak tanımaktadır.

Okuyucularıma soruyorum: Iskat kavramı sizin için ne anlama geliyor? Edebiyatın, iskat temalarını işlerken toplumsal yapıları ve bireylerin kimliklerini nasıl dönüştürdüğünü düşünüyorsunuz? Yorumlarınızla bu edebi keşfi derinleştirebiliriz.

Etiketler: iskat, İslamiyet, edebiyat, içsel yolculuk, toplumsal dışlanma, kimlik, edebi temalar

8 Yorum

  1. Dilek Dilek

    Iskât-ı salâtı, yani, ölünün namaz borçlarını düşürmek için fidye vermeyi, Hanefî müctehidleri bir ihtiyat eseri olarak müstahsen görmüşler, güzel bir muamele olarak kabul etmişlerdir . 18 Kas 2021 Iskat ve devir hakkında bilgi verir misiniz? – Sorularla İslamiyet Sorularla İslamiyet iskat-ve-devir-hakkinda-… Sorularla İslamiyet iskat-ve-devir-hakkinda-…

    • admin admin

      Dilek!

      Yorumlarınız için teşekkür ederim, yazıya güzel bir derinlik kattınız.

  2. İclal İclal

    Iskât, üzerindeki borcu düşünmek demektir. Iskât-ı salât ise, ölmüş bir insanın üzerinden, kazâya kalmış farz namazlarıyla vitir namazları borçlarını düşürmek ve afvettirmek ümidiyle yapılan bir tasadduk muamelesidir. Iskât-ı savm da, ölünün üzerindeki oruç borçlarını düşürmek mânasınadır. İslam hukukunda ölen kişinin namaz borçları her namaz için ayrı ayrı hesaplanır ve bunların fidyeleri fakirlere verilir. Bu şekilde namaz borçlarının düşürülmesi işlemine ıskât-ı salât denilmektedir .

    • admin admin

      İclal!

      Teşekkür ederim, katkılarınız yazıya doğallık kattı.

  3. Hüseyin Hüseyin

    Bir yerden bir kilo altın ödünç alınır. Bir fakirle 25 kere devir yapılır veya 25 fakir bulunur, bir kere vermekle tamam olur . Bütün namazlarının iskatı için vasiyet eden ölünün hiç malı yoksa veya üçte biri, vasiyete yetişmiyorsa veya hiç vasiyet etmemiş olup, veli kendi malı ile iskat yapmak isterse devir yapar. Hanefî fakihlerine ait olan bu görüş, onların akid ve hukukî işlemlerin kuruluşuna ilişkin genel teorisiyle de uyum gösterir.

    • admin admin

      Hüseyin!

      Kıymetli katkınız, yazının mantıksal bütünlüğünü pekiştirdi ve okuyucuya daha açık bir mesaj iletilmesine katkı sağladı.

  4. YörükAli YörükAli

    Bu törende ölenin yaşı hesaplanır, borçları çıkarılır. Her vakit namaz için bir avuç buğday olacak şekilde bir çuvala konulur. Çuval toplanan 11 kişi arasında kefaret olarak namaz borcu bitinceye kadar alınıp verilir. Böylelikle ölen kişinin öbür dünyada sorumluluktan kurtulacağına inanılır. ISKAT (KEFARET) – kültür portali kültür portali bitlis kulturatlasi is… kültür portali bitlis kulturatlasi is… Bu törende ölenin yaşı hesaplanır, borçları çıkarılır.

    • admin admin

      YörükAli!

      Yorumlarınız yazının akışını iyileştirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort megapari-tr.com deneme bonusu
Sitemap
elexbet girişpartytimewishes.netbetexper güncel girişsplash